Hakkımda

etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ekim 2019 Salı

Okul mu? İş mi?

Merhaba arkadaşlar;

Çok uzun bir aradan sonra fırsat buldukça yazmaya yeniden devam edeceğim...

Başlıkta belirttiğim soru aslında henüz lise öğrencisi olan veya çocuk sahibi olan insanlara yönelik bir soru, bu konunun üzerinden kısaca geçip kendi düşüncemi sizler ile paylaşmak istiyorum.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, okul, eğitim kesinlikle önemli ve öncelikli burada bunu tartışma konusu olarak açmıyorum. Sadece günümüz eğitim sistemine baktığımız da ve bu sisteme dahil olan tüm öğrencilerin sonucunu incelediğimiz de durumu anlamak, soruya cevap vermek daha kolaylaşıyor.

Anlatmak istediğim; günümüzde eğitim hele ki kaliteli özenli bir eğitim almak gerçekten çok pahalı, buna sadece bir okul kaydı gözü ile bakmazsak, örneğin bir ana okulu öğrencisi bile yıllık 10-20 bin TL ( bu fiyat genel ortalama daha üzerinde ve bir nebze alt fiyatlarda olan okullarda olabilir) kayıt bedel, en yakın mesafe için yıllık 3bin TL gibi servis ücreti, bunun dışında her hafta bir veya iki kez düzenlenen etkinlikleri de düşünürsek bir yıl boyunca neredeyse sadece okulda geçen zaman için en az yıllık 20bin TL gibi bir rakamlık harcama yapması gerekiyor. Bu daha ana okulu, lafı uzatmadan üniversiteye kadar geçen zamanın muhasebesini size bırakıyorum.He diyeceksiniz ki bu özel okul doğru, devlet okulunda da inanın , bu rakam yıllık 5bin TL altına düşmez diye düşünüyorum ben....Şimdi gelelim can alıcı noktaya elbette eğitimi tüm bireylerin alması şart ve şahsi olarak da almalıyız. Ancak üniversite aşamasında düşünen bir birey helede okumaya niyeti yok ise bir sanata mesleğe yönlendirilmeli, illa üniversite okusun diye şahsen zorlanmamalı ki sonucu ortaya ya işsiz bir genç, yada iş beğenmeyen bir genç çıkmaktadır.

Anlatmak istediği , sadece işin okul boyutu, yoksa okumak, elinden kitabı düşürmemek düstur olmalı, araştırmak işini en iyi şekilde yapmak geliştirmek gerek, yanlış anlaşılmaması ümidi ile kısa bir paylaşım....

Saygılarımla

25 Temmuz 2017 Salı

Bankacıların Vazgeçemedikleri Kariyer

Merhabalar;

Bu yazımda bir grubu hedef aldığım doğrudur lakin, iş hayatındaki bir çok okumuş, diploma sahibi kendince kariyer yapacağım ve hedefim müdür olmak diyen bir çok kişinin  bu çemberin içinde olacağını başından belirtmek isterim.

Benim hedefimde kendi mesleğim olması sebebi ile BANKACILAR yer alıyor.  Çok güzel bir üniversiteden mezun olup, en güzel bir bankanın nadide bir şubesinde , Genel Müdürlüğünde vs. bir biriminde işe başladınız, şıkır şıkır giyiniyor, düzenli saatleriniz var , herkes size imreniyor. (işin içindeyken öyle anlamıyorsunuz siz ancak dışarıdan çok imrenildiğinizi bilin isterim)

Günler geçiyor , sizde bazı sıkıntıları ve her şeyin öyle düşündüğünüz gibi olmadığını anlıyorsunuz ve düşünmeye başlıyorsunuz. Mesela ne mi?; yaşınız ilerledikçe yada yaştan bağımsız bir kaç ay performansınız düştüğünde hem birileri kulak çekmeye başlıyor neden niye vs.vs. oysaki siz geçtiğiniz aylarda altı aylık işi bir ayda yapmıştınız neden böyle diye sormaya başlıyorsunuz. Sistemin geninde var bu durum çünkü kapitalizm kuşatmıştır bankacılığı sizin insanı durumunuz orada sadece vitrinde  durur hep, günler geçer baskılar, beklentiler artar ama sizinde beklentiniz artar ve değişim olmaz bu olmazların sonu ya sizi arayışa sokar yada çalıştığınız bankayı...

Bu arayışın sonunda genelde işveren sizi kapının önüne koyduğunda son bulur ve biraz dinlenmek istersiniz, kendinizden eminsinizdir. Ancak dışarıda tekrar iş aramaya koyulup kendi mesleğinizde iş ilanlarını incelediğinizde;30-35 Yaşından büyük olmasın şartını görünce yıkılıyorsunuz. BU konu zaten bir garabet açıkcası sanki memlekette emeklilik yaşı 45 miş gibi birde böyle bir şart koşulması çok çok yanlış buradan yetkililere bu konuya eğilmelerini öneriyorum.

İçin ciddiyetini anlayıp, farklı özel sektörlere başvuruyor ve işe başlıyorsunuz. Diğer sektörlerde bankacılık yapan kişiler tercih ediliyor bunu belirteyim belirtmesine ama ; siz ne düşünürsünüz orası size kalmış çünkü koca koca tabelalı firmaların içine girince ne kadar amatör , işçinin hiçbir kıymetinin olmadığı, çalışma saatiymiş, izinmiş molaymış, düzenli maaşmış tam sigortaymış bunları çoğu firmada bulamayacaksınız bilin isterim.

Sonuç olarak; genç bankacı arkadaşlarımın hatta diğer kurumsal firmalarda çalışan arkadaşlarımın bu durumları hep hafızalarında tutmalarını kendilerine B planı hazırlamalarını öneririm. Ben masa başı iş isterim, ben şunu yapmam , ben bu iş dışında başka birşey yapamam, ben ticaret ile uğraşamam vs. formatları kafanızda barındırmayın, çünkü hayat çok hızlı ve herşeye hazırlıklı olmak faydalı olacaktır.

Takdir her zamanki gibi sizlere ait...